Yazdır

Kısırlık (İnfertilite) Nedir?

Kısırlık (İnfertilite); en az bir yıl süreyle korunma yöntemi kullanmaksızın düzenli ilişkide bulunan çiftlerde gebeliğin oluşmamasıdır. Ülkemizde çiftlerin yaklaşık % 20- 25 ‘i kısırlık problemi yaşamaktadır. Kısırlık problemi özellikle kadın yaşı ile artmaktadır.

Sağlıklı çiftlerde aylık, yani bir adet dönemi boyunca gebelik elde edilebilme ihtimaline Fekundabilite denir ve oranı %25 civarındadır. Bu noktadan yola çıkarsak, bir çiftin 3 aylık bir dönemde gebeliğe ulaşma şansı ortalama olarak %57, 6 aylık sürede  %72, 1 yıl sonunda %85 ve 2 yıl sonunda ise %93’tür.  Buradaki oranlardan da anlaşılacağı gibi gebe kalmak çok kolay bir süreç değildir. Yine kısırlık tanımındaki beklenilmesi önerilen 1 yıllık süreç, buradaki gebelik elde edilebilme oranlarına göre tanımlanmıştır.  Ancak beklenilmesi önerilen 1 yıllık süreç yaşa göre değişkenlik gösterebilir.

Ülkemizde çiftlerin yaklaşık % 20- 25 ‘i kısırlık problemi yaşamaktadır. Kısırlık problemi özellikle kadın yaşı ile artmaktadır. Kadın yaşı 35 yaş üzerinde ise kısırlık oranlarında ani bir artış görülmektedir. Erkek yaşı daha az etkili olup, özellikle 50 yaş üzerinde kısırlık oranları artmaktadır.

Eğer çift daha önce hiç gebelik ve çocuk elde edememiş ise bu duruma Primer İnfertilite, daha önce gebelik elde edilmiş ama son bir yılda gebelik oluşmamışsa Sekonder İnfertilite denir. Bu tanımlar tedavi sürecini etkilediği için önemlidir.

İnfertil çiftler incelendiğinde; erkeklerde % 25-40, kadınlarda % 40-55 oranında problem saptanır. Çiftlerin % 10-15’de ise hem erkekte hem de kadında problem saptanmaktadır. Ayrıca çiftlerin %10-15’inde hiçbir sorun bulunamamaktadır. Bu gruba Açıklanamayan İnfertilite denir. Buradaki oranlardan da anlaşılacağı üzere İnfertil çiftlerde hem kadında hem de erkekte aynı anda problem olabilir ve çiftler mutlaka beraber değerlendirilmelidir.

Dünya üzerinde son 20 yıldır infertil çift sayılarında ciddi artış vardır. Bu artış hem kadın kısırlığındaki hem de erkek kısırlığındaki artışa bağlıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre 100 yıl önce sperm sayısı mililitrede 100-120 milyonken, bu sayı günümüzde 15 milyona düşmüştür. Çevre kirliliği, sanayide kullanılan ağır metallerin gıdalara ve suya karışması, organik gıdalardaki azalma, kilo problemleri ve aşırı diyetler, cinsel yolla bulaşan hastalıklardaki artış, sigara içiciliğindeki artış, geç evlilik ve sonrasında planlı geç gebelik hem erkek hem de kadınlarda kısırlık problemlerinde artışa neden olmaktadır.