Yazdır

Polikistik Over Sendromu ve Cilt Problemleri

Yayınlanma Rahim Hastalıkları

Polikistik Over Sendromu insülin direnci sonucunda şeker hastalığına eğilimin artması ile ciltte bulunan Acanthosis Nigricabs (Akantoz) oluşmaktadır. Akantozis nigrikans kasık, koltuk altı, boyun ve diğer deri kıvrımlarında ortaya çıkan, deride kalınlaşmış koyu renkte yamalar görülen bir cilt problemidir.

Akantozis nigrikans genç kişilerde genetik bir bozukluk olarak veya Cushing sendromu gibi bir endokrin bozukluk sonucunda ortaya çıkabilir. Bu durum akciğerin ve diğer organların kanseri bulunan kişilerde de ortaya çıkabilir. Akantozis nigrikans, genellikle aşırı kilolu ve koyu tenli kişilerde görülen sık rastlanan bir durumdur. Bu hastalık kıvrımlı alanlardaki deri çevredeki deriden hem daha kalın hem de daha koyu renktedir ve etkilenmiş alanlarda genellikle aşın terleme olur. Akantozis nigrikans kilo verilmesi ile geçebilir. Aşağıdaki resimde koltuk altında akantoz lekeleri görülmektedir.

Koltuk altlarında, boyunda, kasıklarda ,dirseklerde, meme altlarında gri-kahve renkli ciltte kirli bir görünüm yaratmaktadır. Genellikle Polikistik over sendromu olan kilolu kadınlarda daha sık görülmektedir.

PCOS (Polikistik Over Sendromu) kadınlarda daha çok ergenlik döneminde erkeklik hormonunun yüksekliğinden dolayı akne (sivilce) görülmektedir. Genel olarak 'sivilce' adıyla bildiğimiz akne en sık rastlanan cilt problemidir. Yetişkinin %85'inin hayatının ergenlik döneminde başlar ve belli bir dönem sonra geçer, %15'inde ise tedavi olmaları gerekmektedir. Bu sık görülen hastalık hem fiziksel olarak görüntüyü bozmakta hem de bu görüntü bozukluğu psikolojik bozuklukların artmasına neden olmaktadır. Tedavi edilmediği takdirde uzun yıllar, hatta bir ömür boyunca devam edebilen bir hastalık haline dönüşmektir. Akne derimizde bulunan yağ bezlerinin bir hastalığıdır, normalde bu bezlerin salgıladığı yağın deri yüzeyine çıkarak atılması gerekir. Ancak ergenlik döneminde yağ bezi daha fazla yağ salgılar, bu yağın deri yüzeyine geçişini sağlayan kanal yoğunlaşmış bir yağ kütlesi nedeniyle tıkanır. Aknenin temel nedeni bu tıkanmadır. Bu tıkaç siyahlaşır ve cildimizde zaman zaman gördüğümüz ve sıkmaya çalıştığımız siyah noktalar oluşur. Derimizde ne kadar temizlesek de birçok bakteri bulunur. Bu bakteriler yağ bezlerinin tıkalı olan kanallarından içeri girerek hem varlıklarıyla hem de ortaya çıkardıkları bir takım kimyasal maddeler nedeniyle tıkanmış olan yağ bezinde iltihaba yol açarlar.

PCOS’lu kadınlarda görülen aknenin sebebi vücut androjen hormonunu daha fazla üretilmesidir. Androjen üretimi 11-14 yaşları arasında en üst seviyeye ulaştığında akneler de artmaktadır. Genç kadınlarda menstrüel döngü nedeniyle değişen hormon seviyeleri aknelerde alevlenmelere neden olmaktadır. Bu değişiklikler yağ bezlerinin androjenlere olan hassasiyetini de etkilemektedir.

Yağ bezleri androjenler tarafından uyarıldıktan sonra daha fazla sebum üretmeye başlarlar. Yağlı sebum, folikülün içinde birikir ve yukarıya doğru hareket eder. Yukarı doğru hareket ederken, normal cilt bakterileri ve ölü cilt hücreleriyle birleşir. Sebum üretimi arttıkça, kıl folikülünün tıkanma ve komedonlara neden olma ihtimali de artmaktadır. Androjen üretimi arttıkça ve yağ bezleri genişledikçe, kıl folikülünün cildin altına doğru uzanan yapısı da değişime uğramaktadır. Normalde ölü hücreler kademeli olarak dökülürler ve cilt yüzeyinden uzaklaşırlar. Ergenlik döneminde hücreler daha sık dökülürler ve birleşip yapışmaya daha müsaittirler, sebumla temas ettiklerinde folikülü tıkayabilirler. Bu durumda sebum ve ölü hücreler folikülde bir tıkaç oluştururlar. Akne sadece yüz bölgesinde değil aynı zamanda sırt, göğüs, boyun gibi vücudun diğer bölümlerinde de çıkabilir.

PCOS'li kadınlarda ender olarak erkeklik hormonu seviyesinin artışı sonucunda ne sebep olmaktadır.

Adet döngüsü boyunca ciltteki sorunların şiddeti değişmektedir. Daha çok adet kanaması dönemi problemler artış eğilimi göstermektedir.

Cilt sorunlarının tedavisinde hirsutizm tedavisinde olduğu gibi amaç androjenin üretimin azaltmak veya kandaki bağlayıcı proteinlere bağlanmasını arttırmak suretiyle kandaki androjen düzeyini düşürmektir. Akne tedavisinde kontraseptif steroid (özellikle östrojen-progesteron kombinasyon tedavisi) ilaçlar gebe kalma isteği olmayan kadınlarda tercih edilmektedir. Akne tedavisinde antiandrojenlerde kullanılmaktadır.