Yazdır

Birinci Hafta

Yayınlanma Birinci Trimester

Gebelikte Birinci Haftanız

Gebelik Planı

Hamileliğin birinci haftası adet kanamanızın devam ettiği aylık periyodunuzun başlangıcıdır. Eğer planlarınız gerçek olur da gebe kalırsanız uzunca bir süre adet kanamanız olmayacak.

Adet kanaması

Gebelik veya hamilelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesinden doğuma kadar geçen 40 haftalık (280 gün) döneme verilen isimdir. Tıp dilinde “gebelik“, halk dilinde “hamilelik” olarak bilinir. "Gebelik" kelimesi daha çok doktorlar, "hamilelik" ise anne ve baba adaylarınca kullanılan bir kelimedir. Makalelerde kullanılan her iki kelimede de aynı anlama gelmektedir.

Birinci hafta içinde kendinizde herhangi bir değişiklik hissetmiyor olacaksınız. Çünkü adet kanamanız tamamlanmalı ve sonrasında gebelik belirtilerinin ortaya çıkması veya gebeliğin tetkikler ile saptanabilmesi için özellikle 4. haftaya kadar beklemeniz gerekmektedir. Gebelik oldukça değerli bir süreç olup aynı zamanda özel bir dönemdir. Bir kadın için hayatı boyunca yaşayabileceği en önemli ve özel bir dönemdir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu hafta içinde bir yandan adet görüyorken bir yandan da yumurta (follikül) büyümeye başlar. Yumurta büyümeye ve olgunlaşmaya devam ederken salgıladığı östrojen hormonu daha da artar. Östrojen hormonu sayesinde rahim içi adeta embriyonun rahatça istirahat edebileceği bir yatak gibi kalınlaşmaya devam eder ve damarlanma artar.

Beyinden salgılanan FSH hormonu ile yumurta olgunlaşır. Gebeliğin 2. haftasının sonunda yani ortalama 14. gün gelişen yumurta keseciği çatlayarak içindeki yumurta hücresi annenin karın boşluğuna çıkar ve ardından tüp tarafından yakalanarak tüpün içine alınır. Bu olaya yumurtlama (ovülasyon) denir.

 

 

Çoğu insan için şaşırtıcı olmakla birlikte gebeliğin başlangıcı olarak, gebe kalınan ilişkinin olduğu gün değil, bundan yaklaşık 14 gün öncesi yani son adet kanamasının ilk günü (SAT) kabul edilir. Bu durumda kanamanızın başladığı bugün istatistiksel anlamda gebeliğiniz başlamıştır. Bu şekilde hesaplandığında insanlarda gebelik 280 gün yani 40 hafta sürer. Ay hesabı yapmak karışıklığa neden olabileceğinden gebelik takiplerini hafta olarak ifade etmek daha doğrudur. Hastalar son adet tarihini ilişki gününe göre daha iyi hatırladıkları için ve yumurtlamanın tam olarak hangi gün olduğunu bilemediğimiz için gebelik haftası son adet tarihine göre hesaplanır.

 


Örneğin 28 günde bir düzenli adet gören ve en son 1 Ocakta adet gören bir anne adayı 1 Şubatta görmesi gereken adetini gecikince hamile kaldığından şüphelenir. Doktora gidip ultrason veya hamilelik testleri ile hamilelik saptanırsa hastaya 4 haftalık hamile olduğu söylenir. Yaklaşık 1-2 hafta önceki ilişki gününe göre hesap yapılmaz. Hastalar bazen ‘’ben tam olarak gebe kaldığım günü biliyorum ve o tarihe göre 2 haftalık gebeyim’’ gibi cümleler söyleyebilir. Ama gebelik hesabı adet başlangıcına göre yapıldığı için aslında 2 değil 4 haftalık gebelik mevcuttur.

 


 

Kısaca özetlemek gerekirse;

Gebeliğin 1. veya 2. haftası denilen günlerde aslında henüz gebelik yoktur.

3. hafta döllenme ve rahime doğru yol alma ile geçer.

Ancak 4. haftada rahime gebelik ulaşır ve buraya yerleşir.

Ultrasonla görülmesi 5. - 6. haftaları bulur.

Bu nedenle gebelik haftaları 4'ten başlayarak sayılır, 1, 2 veya 3 haftalık gebelikten söz edilemez.

Gebelikte yapılacak testler, sizde ve bebekte ortaya çıkan değişikliklerin yorumlanması ve muhtemel doğum tarihiniz her zaman Son Adet Tarihinize (SAT) göre hesaplanır.

Yumurtlama döneminde vücudunuzun salgıladığı yumurta, insan vücudundaki en büyük hücreyken, eşinizin salgıladığı sperm vücudun en küçük hücreleridir. 28 günde bir adet gören kadın için yumurtlama zamanı kanamanın başlangıcından itibaren 14. gün civarındadır. İlişki sırasında erkekten gelen yaklaşık 250 milyon sperm hücresi önce rahime sonra kanallara geçerek yumurta hücresine ulaşacaktır. Yaklaşık 20 dakika içinde sadece 400 sperm hücresi yumurtaya kadar ulaşır ve sadece bir tanesi dış zarı aşma başarısı göstererek döllenme tamamlanacaktır.

Gebe Kalma Şansının en yüksek olduğu zaman

Adet tarihinin ilk gününden itibaren sonraki 12. ve 16. günler (Gebeliğin 2. Haftası)kadının gebe kalma şansının en yüksek olduğu dönemlerdir. Yumurtlama dönemi esnasında cinsel birliktelik olmuş ise gebe kalma riskiniz oldukça yüksektir. Eğer bebek sahibi olmaya karar verdiğinizde özellikle bu günlerde her gün veya gün aşırı cinsel birliktelik yaşanmalıdır.

Gebelik şansının en yüksek olduğu dönem hesabında yumurtlama günü hesaplayıcısı kullanılabilir. Ayrıca gebelik planlayan bir bayanın 3 ay öncesinde adet günlüğü tutması ve gebelik öncesi bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına muayene olması önerilir.

Gebelik Dönemleri

Gebelik 3 aylık dönemlerden oluşur ve bu dönemlere trimester denir. İlk 3 aylık dönem bebekte organ gelişiminin başlayıp tamamlandığı ve anne adayında gebeliğe uyum sürecinin gerçekleştiği 1. Trimestrdir. İkinci 3 aylık dönemde ise bebek gelişimine devam eder ve bu döneme 2. Trimestr denir. Son 3 aylık dönemde ise doğuma hazırlık başlar, heyecanlı bekleyiş devam eder ve sonunda doğum gerçekleşir. Bu son döneme de 3. Trimestr denir.

Bu hafta Annede olan Değişiklikler

1.haftada anne adayı henüz hamile olmayıp adet görmektedir. 14.gün yumurtlama ile atılacak olan yumurta hücresi daha adet devam ederken büyümeye başlar. Adet döngüsü sırasında oluşan hormonal ve fiziksel değişikleri daha kolay anlayabilmek için döngüyü anatomik olarak sınıflandırmak daha doğrudur. Adet siklusu beyin-yumurtalıklar-rahim sistemi tarafından kontrol edilen karmaşık bir döngüdür.

Beyinde gerçekleşen olaylar

Adet kanamasının başladığı gün döngünün 1. günü olarak kabul edilir. Her adet döngüsünün ilk günlerinde beyinde hipotalamustan salgılanan GnRH adlı hormon, hipofiz bezinden follikül stimüle edici hormon (FSH) salgısını uyarmaya başlar. FSH'nın hedefi adından anlaşılacağı gibi yumurtalıklar içinde bulunan folliküllerdir ve birçok follikülün büyümesini sağlar. Uyarılan folliküler büyürken follikül içinde bulunan granüloza hücreleri de östrojen adı verilen kadınlık hormonunu salgılamaya başlarlar. Günler geçip folliküler büyüdükçe kandaki östrojen miktarı da artar.

Artan bu östrojenin 2 görevi vardır. İlk görevi hipofizi etkileyerek artık daha fazla FSH üretmesini engellemektir. Yani hipofiz bir tür termostat görevi görür. Östrojen yükseldikçe beyin yeteri kadar follikülün büyümeye başladığını anlar ve FSH üretimini azaltır.

Östrojenin diğer görevi de rahimin içini döşeyen ve endometrium adı verilen zar tabakasını kalınlaştırmaktır. Bu zar tabakasının görevi bir gebelik olduğunda embriyonun yerleşmesi için yataklık etmektir. Östrojen artıp endometrium kalınlaştıkça kanama da azalır ve sonunda adet kanaması tamamen kesilir.

Gebeliğin 1. haftasında birçok follikül büyümeye devam ederken bunlardan bir tanesi seçilerek gebeliğin 2. haftasından itibaren baskın hale gelir. Baskın follikül büyümeye devam ederken diğer büyümeye başlayan follikülerde büyüme durur. Follikül olgunlaştıkça giderek içi sıvı dolu ufak bir kese haline gelir.

Yumurtalıkta gerçekleşen olaylar

Gebeliğin 2. haftasında yumurta gelişip, yaklaşık olarak 18-20 milimetre çapına eriştiğinde östrojen hormonu da kanda maksimum seviyeye ulaşır ve bu da LH seviyesinin giderek daha da artmasına neden olur. LH pikinden (LH'ın en yüksek seviyeye ulaştığı an) 12 saat sonra follikül zarı çatlar ve içindeki yumurta hücresi serbestleşerek fallop tüpünün içine girer. Bu olaya Yumurtlama (Ovülasyon) adı verilmektedir. Adet periyodu 28 gün olan bir kadında yaklaşık 14. güne denk gelir. Piyasada satılan yumurtlama günü hesaplayıcı testler LH hormonu seviyesine göre çalışır. Yumurtlama gününüzü hesaplamak için tıklayınız.

Adet periyodunun iki dönemi vardır. Yumurtlamadan önceki döneme overlerde folliküller gelişmekte olduğu için "folliküler faz" ya da endometrium kalınlaştığı için "proliferatif faz" adı verilir. Ovülasyon sonrası dönem ise "luteal faz" ya da "sekretuar faz" olarak adlandırılır.

Follikül çatladıktan sonra çatlama olduğu yerde corpus luteum (sarı cisim) adı verilen bir yapı oluşur. Bu yapı östrojen hormonuna ek olarak progesteron hormonu da üretmeye başlar. Gebelik oluşmazsa bu yapının işlevi 14 günde biter. Gebelik oluştuğunda ise gebelik ürününü "desteklemek" için bu yapı yaklaşık 10. haftaya kadar progesteron salgılamaya devam eder.

Rahimde gerçekleşen olaylar

Corpus luteumun ömrü siklus kaç gün olursa olsun her kadında 14 gündür. Bu süreye yaklaştıkça corpus luteumun progesteron salgısı giderek azalır ve kandaki progesteron iyice azaldığında endometrium tabakası desteğini kaybederek "dökülmeye" başlar. İşte bu dökülme kanamayla birlikte olduğundan adet kanaması adını alır.

Corpus luteumun ömrünün 14 gün olmasından dolayı yumurtlama sonrası dönem sabittir. Adet siklusunun süresini belirleyen ovülasyon öncesi süredir. Yani değişken olan folliküler fazdır. 28 günde bir adet gören bir kadında yumurtlama 14. güne denk gelmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Gebelik Oluşumu (Döllenme)

Yumurtlamadan önceki periyodun ilk döneminde östrojen, yumurtlamadan sonraki ikinci dönemde progesteron adlı hormon rahim içindeki dokuların, döllenmiş yumurtanın yuvalanmasına uygun hale gelmesini sağlar.

Yumurtlama sonrası kadın yumurta hücresi (oosit)ile erkekten gelen sperm (erkek yumurta hücresi) fallop tüpünde karşılaşır. Tüpe kadar pek çok sperm gelebilmesine rağmen şartlar uygunsa ancak bir tanesi yumurtanın zarını geçerek içeri girer. Yumurtanın etrafındaki zara Zona pellucida adı verilir. Bu zar içeri giren ilk spermden sonra başka bir spermin içeri girişine izin vermez. Döllenme spermin içeri girmesi ile başlar ve sperm genetik materyali (çekirdek) ile oosit genetik materyalinin birleşmesi ile devam eder. Bu birleşme sonucu döllenmiş yumurta (Zigot) oluşur. Böylece döllenme (fertilizasyon) tamamlanır. Bu süreç yaklaşık 24 saat sürer.

 

 

 

 

 

 

Oluşan tek hücreli zigot döllenmeden 1,5-2 gün sonra bölünmeye başlar. İçerdiği hücre sayısı 16’ya ulaştığında Morula adını alır. Bu çoğalma devam ederken bir yandan da tüp içindeki yolculuğuna devam eder.4. günde rahim içine ulaşır. Rahime geldiğinde blastokist olarak adlandırılır. Rahim içinde uygun bir bulduğunda buraya yerleşir. Bu olaya implantasyon (yerleşme) denir. İmplantasyon sonrası beta HCG adlı hormon salgılanır ve böylece hücreler daha hızla çoğalarak embriyo oluşumunu başlatırlar.

 

Eğer yumurtlama sonrası gebelik gerçekleşirse corpus luteumun ömrü uzar ve progesteron salgılamaya devam eder. Böylece gebelik oluştuğunda porgesteron salgısı azalmadığından endometriumda "dökülme" yani adet kanaması gerçekleşmez. Corpus luteum progesteron desteğini, bu görevi gelişmekte olan plesanta devralana kadar devam ettirir.

Döllenme sırasında bebeğin cinsiyeti belirlenir. Eğer sperm X kromozomu taşıyor ise bebek kız, Y kromozomu taşıyor ise erkek olacaktır. Kadının cinsiyet üzerinde hiçbir rolü yoktur. Bebeğin cinsiyetini belirleyen babadır.

GEBELİĞE HAZIRLIK

Prekonsepsiyon dönemi olarak adlandırılan gebelik öncesi dönem, sağlıklı bir bebek sahibi olabilmek için çiftlerin kendilerini fiziksel ve psikolojik olarak hazırlayabileceği bir süreçtir. Bebek sahibi olmak isteyen çiftler hayatın diğer alanlarında olduğu gibi bu konuda da plan yapmak zorunda kalmaktadırlar.

Anne adayının gebelik öncesi bilinçli olması ve isteyerek planlı bir gebeliğe karar vermiş olması gebelikte ortaya çıkabilecek pek çok rahatsızlığı önleyecektir. Bu nedenle ‘Gebelik düşüncesi’ anneliğe atılan ilk adımdır. Gebeliğe hazır olmayan bir anne adayının gebeliğindeki ilk üç ay adaptasyon olarak zorlu geçebilir. Ancak gebeliği psikolojik olarak kabullendikten sonra bir rahatlama hissedilir ve genellikle sorunların pek çoğu halledilmiş olur. Burada yapılan en sık hata ise acele karar verip gebeliğin kürtajla sonlandırılmasıdır.

Çiftler hem maddi ve hem manevi açıdan kendini hazır hissettiklerinde uzman bir hekim desteği ile hamilik sürecine ilk adımları atmalıdırlar.

 

GEBELİK ÖNCESİ MUAYENE

Bu muayene gebelik döneminde, doğum ve doğum sonrasında problem yaratılabilecek risk faktörlerinin belirlenmesini, gebe kalmadan önce tedavi gerektiren kansızlık ve ya şeker hastalığı gibi durumların tedavisini ve gebelik takibini değiştirebilecek özelliklerin belirlenerek gebelikte takip planının çizilmesini sağlar. Daha önceki gebeliklerinde düşük, dış gebelik, ölü doğum ve ya erken doğum gibi problemler yaşamış hastalarda risk azaltmaya yönelik ek önlemler alınır. Ayrıca gebelik öncesi değerlendirmede anne ve baba adayının kendilerinde veya yakınlarında kalıtsal özellik gösterebilecek bir hastalığın var olup olmadığı araştırılır.

Anne adayının genel bir muayenesi yapılarak herhangi bir hastalığı olup olmadığı araştırılır. Herhangi bir sorun saptandığında ise ilgili uzman doktora konsülte edilerek bu problemin önemi ve gebeliği ne oranda etkileyebileceği araştırılır.

Tam kan sayımı, Tam idrar tahlili, Açlık kan şekeri, Karaciğer ve Böbrek fonksiyon testleri, Hepatit B, Hepatit C, AİDS, Kızamıkçık, Toksoplazma, CMV ile ilgili testler, Tiroid fonksiyonu testleri ve Kan Grubu bakılır.

Kendini hamile kalmaya hazır hissedip, korunmayı bırakmayı planlayan bir kadın artık sadece kendini değil aynı zamanda bebeğini düşünmelidir. Dünyaya kendinden bir parça getirmeden önce bazı şeylerden fedakârlık etmeli ve aynı zamanda pek çok konuya özen göstermelidir.

 

Gebelik Planlayanlara Genel öneriler

 

  • Sigara ve alkol gibi bağımlılıklar en kısa zamanda bırakılmalıdır. Detaylı bilgi için tıklayınız.
  • Hamile kalmadan 3 ay öncesinden günlük 0,4 mg, daha önceki gebeliğinde nöral tüp defekti denilen anomalili bebek doğuran ya da risk grubunda olanlar ise günde 4 mg folik asit takviyesine başlamalıdır.Detaylı bilgi için tıklayınız.
  • Kilo ve beslenme düzenlenmelidir.(Çiğ et, iyi yıkanmamış salata, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerini tüketmemek ve kafein alımını kısıtlamak gerekir.) Detaylı bilgi için tıklayınız.
  • Kronik bir hastalık nedeniyle ilaç kullanıyorsanız mutlaka doktorunuza danışınız.
  • Tetanoz, bağışıklık yoksa kızamıkçık ve Hepatit B aşısı önerilmelidir.
  • Stresten mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
  • Doktora danışmadan ilaç kullanılmamalıdır.
  • Radyasyondan uzak durulmalıdır.
  • Düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır. Spor gebelik sürecinin daha rahat geçirilmesine yardımcıdır. Detaylı bilgi için tıklayınız.
  • Doktora danışmadan ilaç kullanılmamalıdır. Kullanılan tüm ilaçlar gözden geçirilerek gerekli olanlar kesilir veya gebelik dönemine uygun alternatifleri ile değiştirilir.
  • Radyasyondan uzak durulmalıdır.
  • Gebe kalmayı kolaylaştırmak için yumurtlama günlerine yakın zamanlarda ilişkiye girilmelidir. Yumurtlama zamanınız hesaplamak için Otomatik Yumurtlama Tarihi Hesaplayıcısını kullanabilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız. (Doğal yolla gebe kalmayı kolaylaştıran öneriler)
  • Bir yıl korunmadan düzenli ilişkiye rağmen gebelik oluşmamışsa bu duruma kısırlık (infertilite) denir. Sebeplerinin araştırılması ve tedavi planı için mutlaka kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurunuz. Detaylı bilgi için tıklayınız. (Gebe kalamama)

 

Psikolojik olarak kendinizi hazırlayın

Henüz pratikte hamile olmasanız bile bu fikre kendinizi alıştırmak çok önemlidir. Sadece fiziksel olarak hazırlanmanız sağlıklı bir hamilelik için yeterli olmayacaktır. Ruhen de hamile olduğunuz ve bir can taşıdığınız fikrine odaklanmanız gerekir. Bu dönemden itibaren bebeğin gelişimini olumlu yönde etkileyecek önerilere göz atabilir, düzenli katılacağınız bir spor salonuna yazılabilir veya hamilelik yogası derslerine gidebilirsiniz. Unutmayın; stresten uzak, sağlıklı, dikkatli ve gerektiğini yapan bir anne olursanız sağlıklı bir bebek dünyaya getirmeniz için önünüzde hiçbir engel olmayacaktır. Ayrıca gebeliğe hazırlanırken bir günlük tutmaya başlamak keyifli olabilir.